Göynemliler forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Kimler hatta?
Toplam 5 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 5 Misafir

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 182 kişi Perş. 15 Ara. 2016 - 15:23 tarihinde online oldu.

Sinekleri öldürmek çare değil

Aşağa gitmek

Sinekleri öldürmek çare değil Empty Sinekleri öldürmek çare değil

Mesaj tarafından GÖYNEM Ptsi 4 Ocak 2010 - 19:51

Sinekleri öldürmek çare değil 56_b
İsmail Detseli
ismaildetseli@hotmail.com
Sinekleri öldürmek çare değil
Son günlerde çek-senet cezası yüzünden hapiste yatmakta olan mahkûmlar için mecliste yeni düzenlemelere gidileceğine dair bazı haberlerden gerek TV ekranlarından seyrederek gerek gazetelerde okuyarak haberdar oluyoruz. Bu tür şeyler bir toplumun insanlarının ne kadar kötü, ne kadar düzenbazlık içersinde olduğunu, art niyetli insanların ne entrikalar çevirdiğini, ne türlü çelişkiler içersinde olduğunu gözler önüne seriyor aslında…

Eskiden atalarımızın bir dua metninde ve uyarı niteliğinde söyledikleri bazı sözlerin ne kadar yerinde olduğunu şimdi yaşayınca daha iyi anlıyoruz. Hapishaneler, karakollar ve hastaneler için “Allah buraları ne eksik etsin, ne de insanları buralara muhtaç etsin, düşürsün” derlerdi. Ama her zaman insanlar için düşülebilecek, varılabilecek yerlerdir bu tür yerler… Allah düşürmesin, bilhassa hapishane ortamını çok kötü anlatırlar girip çıkanlar… Oranın çok zor bir yer olduğunu söylerler hep bazıları…

Bilhassa hapishanelere düşmemek için azami dikkat gösterip bazı kişisel haklarından taviz verirler ve öfkelerine hâkim olurlar. Ama bazı insanlarımız var ki oraya severek girmek için adeta sudan sebeplerle keyfi suç işlediklerini haber alıyoruz ve hayretler içersinde düşünüp kalıyoruz. Bunların nedenlerini de şahsi görüşümle şuna bağlıyorum: Çalışmadan avantadan geçinmeye, başkalarının sırtından yiyip içmeye alışmış belalı-serkeş insanlar… Aile yuvası mefhumu yok, hayatta bir beklentisi yok, manevi duygulardan yoksun, dışarıda dürüst olarak çalışmayı kendisine zül sayan pislik denebilecek adamların tercihidir bu işler.

Ama bunda gerekçeleri var tabi… Şöyle etrafa bir bakın, her tarafta yerden mantar biter gibi çetelerin türediği, yok çek senet çetesi, mafyası, yok uyuşturucu çetesi, yok fuhuş çetesi, gasp ve soygun çetesi derken bu tür işi yapanların köklerinin kazınamaması yani bataklığın tam kurtulmaması, cezaların caydırıcı olmaması, ayrıca bunlardan iki-üç kişinin içeri girmesi ile orada da böyle çeteler oluşturup hasbel kader oraya düşmüş dürüst ama kader mahkûmu denenlerin sırtlarından paşalar gibi geçinmeleri ve kanunsuz oyunlarını dışarıda bulunan yandaşlarının devam ettirmesi…

Çetelerin bu teknoloji çağında hapiste de olsa gerek telefon aracılığı gerekse de kuryeler aracılığı ile bir yolunu bularak dışarıdaki kolları ile diyaloga girip içerdeki elebaşların dışarıdakileri yönetmesi ile gelirlerini hiç kesilmediğini hatta artış gösterdiğini anlayabiliyoruz.

Geçenlerde muhacir pazarı diye bildiğimiz Konya’mızın en eski ve en büyük pazaryerinde bir iki arkadaş oturduk sohbet ediyorduk. Yanımıza soluk soluğa gelen, benzi sapsarı kesilmiş, kendisini yanımıza zor atan tanıdık arkadaşımız var. Nakliyecilik yapar, dam ve çatı işleri ile de uğraşır.Adı Cevdet… Onu böyle telaşlı görünce “Bu ne hal arkadaş” diye sorduk. O ağlamaklı bir sesle “sorma İsmail abi, ölümden döndüm sanırım şu anda bedavadan yaşıyorum vallahi” dedi.

“Ne hayır kaza falan mı yaptın” deyince… “Yok, abi kaza filan değil. Bir iş için yeni aldığım pikap aracımla PTT’nin arkasındaki kapalı oto parkın civarına gittim, aracımı oraya bir yere park edip emlakçıların orda bir arkadaşla görüşüp çatı aktarması yapacağım. Tam aracımdan indim oralar birazda tenha yerler ama bu tür şeylerde hiç aklıma gelmezdi diyerek kekeleye kekeleye anlatıyordu bazen de dili tutuluyor belikli çok korkmuş araçtan indim, anahtarla otomatik aracı kilitleyeceğim yanımda hemen üç kişi beliriverdi… İkisi geride dururken biri boğazıma bir bıçak dayadı “Paraları sökül **** çabuk” dedi.

Cebimde yirmi beş lira vardı. “Buyur başka yok” dedim. Bıçağı gırtlağıma biraz daha batırıp “ne bu lan dilenciye mi veriyon sökül hepsini seni hacamat ederim” dedi. Galiz bir küfür savurdu, “vallahi başka yok” dedim. “Arabanın anahtarını ver ulan” derken baktım bir taksi geliverdi oralara durdu ve içersinden kadın çoluk çocuk iniyorlardı… Ben artık korku ile “yetişin cankurtaran yok mu beni kesiyorlar” dedim. Hemen apar topar muhacir pazarın ara sokaklarına doğru kaçtılar, giderken de elimi ve gırtlağımı da hafifçe yaraladılar”.

“Ee ne yaptın?” “Ne yapayım abi sarı cizmeli memet ağa… İşe filan bakmadım aracımı çalıştırdım, oraları terk edip kaçtım. Aklım çıktı ölümden döndüm diye “. Gerçekten de ağlayacak halde idi.

En sakin en düzenli asayişin berkemal olduğu dillere destan Anadolu şerhlerinden birisi olarak biline Konya’mızda son yıllarda bu tür gasp, soygun, uyuşturucu ve fuhuş çetelerinin artış göstermesi Konya’mızın dürüst insanlarını kaygılandırıyor. Kanun çıkarmak üzere olan vekillerimiz bu insanları göz önüne alarak evet zor durumda olanları da düşünerek kanunlar çıkarmalılar diyoruz. Herkes cebine bir çek koyup veya bir tomar senet koçanı alıp yazıp yazıp vererek saf insanları dolandırıyorlar. Bu çek senet düzenlemesinin hiç yapılamasına taraftar değil insanlar, herkes ödeyeceği kadar çek ve senet verse kimseler zorlamaz, bu hesapsızlıklar hep art niyetli kişilerin işidir diyorum. Allah insanlarımıza şuur ve izan versin. Allah dürüst ve saf insanları iyilerle karşılaştırsın. Yukarda yazdığım gibi sinek öldürmekle bitmez bataklığı kurutmalıyız. Saygı ile…


http://www.memleket.com.tr
GÖYNEM
GÖYNEM
admin
admin

Erkek Mesaj Sayısı : 951
Yaş : 56
Nerden : göynemliler
Kayıt tarihi : 16/01/09

http://www.goynemliler.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz